Geçtiğimiz günlerde Meksika'nın başkenti Meksiko City ve diğer büyük şehirlerde, İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıları protesto etmek amacıyla geniş katılımlı gösteriler düzenlendi. Yerel halkın yanı sıra, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli siyasi partilerin temsilcileri de eylemlere destek vererek Gazze’deki sivillere yönelik saldırıları kınadı. Protestolar, Meksika'nın uluslararası insan hakları konusundaki duruşunu ve Orta Doğu'daki çatışmalar konusundaki duyarlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Protestoların en dikkat çekici yönü, Meksikalıların Gazze'deki duruma duyduğu derin empatiydi. Birçok katılımcı, 'Gazze yalnız değildir' yazılı dövizler taşırken, kardeşlik ve dayanışma temalı sloganlarla seslerini duyurdu. Cumartesi günü yapılan büyük mitingde, katılımcılar “Barış, adalet ve insan hakları” taleplerini yineleyerek, sadece Gazze'deki değil, dünya genelindeki savaş mağdurlarının acılarına dikkat çekti. Meksika'da yaşayan Filistin diasporası da etkinliklerde aktif rol alarak, kendi kültürel köklerini ve haklarını anlatarak gösterilere katıldılar.
Meksika'daki protestoların ardında yatan birçok sebep bulunuyor. Öncelikle, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına son verilmesi ve Filistinlilerin haklarının tanınması gerektiği düşüncesi, birçok Meksikalı için önemli bir sosyal adalet meselesi haline geldi. DW'ye açıklamalarda bulunan eylemciler, “Gazze'deki insanlar, uluslararası toplumun sessizliğine rağmen acı çekiyor. Onların sesi olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandılar.
Öte yandan, Meksika hükümetinin İsrail ile ilişkilerinin nasıl şekilleneceği de birçok kişi tarafından sorgulanıyor. Bu protestoların, hükümetin Orta Doğu politikaları üzerinde bir etki yaratıp yaratmayacağı merak ediliyor. Meksika'nın Birleşmiş Milletler'deki konumu ve uluslararası insan hakları konusundaki duruşu, bu tür eylemlerle doğrudan ilişkili. Meksikalı vatandaşların sağladığı bu destek ve dayanışma, birçok ülkede yankı bulabilecek bir örnek teşkil ediyor.
Sonuç olarak, Meksika'da gerçekleşen bu geniş katılımlı protestolar, Gazze'deki durumu uluslararası gündeme taşırken, yerelde de halkın bir araya gelerek adalet arayışını simgeliyor. Toplumsal hassasiyet ve empati, sadece bir ülkenin değil, tüm dünyanın barış ve adalet umudunu canlı tutuyor. Meksika, tarihsel olarak insan hakları ihlalleri konusunda duyarlılığı ile bilinirken, bugünkü eylemlerle bu duyarlılığını bir kez daha pekiştirmiş oldu. Protestoların devam edip etmeyeceği ise, hem iç dinamikler hem de uluslararası gelişmelere bağlı olarak şekillenecek.